Yaratıcılığın bütünleyici temeli kendiliğindenliğidir (spontaneity). Bu tam olarak Latince’de “içinden gelen”i ifade eden “sua sponte” kavramını karşılar. Kendiliğindenlik bir enerjidir fakat korunamayan bir enerjidir. Yaratıcı sürecin tamamlanmış ürünleri kültürel korumalardır, bu Latince’deki “conservare”den gelen ve belli bir kültürün değerlerini koruyan her şey anlamındadır. Kültürel koruma, insan varlığının mirasının sonraya taşınmasını sağlamakla beraber, daha da önemli olan, yaratıcılığa doğru yeni atılımlar sağlayan bir atlama tahtası rolünü oynamasıdır (Moreno, 1969, s. 65,66).
Kendini bilmek, ne istediğini bilmek, kendi sınırlarını ve zayıflıklarını bilmek, diğer insanların seni nasıl algıladıklarını bilmek, kendi isteklerinin ve niyetlerinin farkında olmak demektir...
Kendisini, yani kendi düşüncelerini, ön yargılarını ve tutumlarını, öz benliğini bilip kendini kontrol eden kişi, yola koyulmuş, düşünce ve hareketlerinin sorumluluğunu üstlenmiş demektir...
Kendini bilme, gerçeği arayıştır… Gerçeği aramayan ise iki varlık vardır: Biri, tam gerçeğin içinde olduğundan (tanrı), diğeri de gerçeklerin tam dışında olduğundan (cahil, bilgisiz insan)...
Sağlıklı ve dolu dolu yaşamanın yolu spontan yaratıcı eylem yoluyla olur.
Bize hep duygularımızı kontrol etmemiz öğretilir ve böylece kaygı ve sıkıntılarımızı bastırırız, işte o zaman ruhsal bozukluklar ortaya çıkar. Olumsuz duygularımızı sağaltmayı öğrenmedikçe bastırılan her duygu bizi spontanlıktan ve yaratıcı olmaktan uzaklaştırır.
Kendin olmak! Bir düşündüm de ne kadar zor bir şey, kendin olmak. Şöyle eteğimizde ki tüm taşları döküp baktığımızda gerçekten zor bir şey. " - Nasıl yani biz kendimiz olamıyor muyuz?" " - Yada ne?
Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Sosyometri bu yüzyılın önemli psikoterapötik kuramı olarak boy gösterdiğinden bu yana, ortaya attığı üç kavramla anılmaya başladı; bunlar "yaratıcılık", "spontanite" ve "eylemdir. Bu kavramların ruh sağlığı alanındaki uzmanlarla ve grup psikoterapisindeki sistemler tarafından benimsendiği ve yaygın olarak kullanıldığına tanık oluyoruz. Bu doğaldır.
İnsan için neyin sağlıklı olduğu ve neyin mutluluk getirdiği konusuna ruh sağlığı kuramları gereken önemi göstermemiştir. Buna karşılık hastalıklı olanla ilgilenmeyi sürdürmüşler ve doğal olarak sağlıklı olan bu bilgilerin içinde ya gizli kalmış yada ihmal edilmiştir. Moreno ile birlikte doğan Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Sosyometri kuramı kişilik gelişiminin sağlıklı yönü ile uğraşan az sayıdaki kuramdan birisidir ve daha sonra takipçileri olmayan ama irili ufaklı yöntemler geliştiren uzmanlar bu kavramları psikodramadan satın almışlardır. İnsanın doğal yapısı içinde bulunan özellikleri adlandıran, tanımlayan ve inceleyen bir sistem olarak psikodrama temelini gerçekten almaktadır. Ruh sağlığının nasıl tanımlandığı insana ve onun ruhuna nasıl yaklaşılacağını belirler. Ruh sağlığının yerinde olması bireyin sorunsuz, kaygısız yada çatışmasız olması anlamına gelmemektedir. Bu şekilde düşünülmesi yapay ve derinliği olmayan bakış açısının var oluşu anlamına gelir, tam tersi bir yaklaşım içinde ruh sağlığının problem çözme becerisinde olan bireylerde bulunduğunun söylenmesi gerekmektedir.
Problem çözme becerisi yaratıcı olmayı ve bu yaratıcılığı ortaya çıkartmamızı sağlayan spontan davranışa cesaret sayesinde ulaşabilmeyi gerekli kılmaktadır. Yaratıcı olan ama spontan olmayan bireyler donanımı olan ama bunu ifade becerisi eksik olan bireylerdir. Spontan olan ama yaratıcı olmayan bireyler anlık çözümlerde fazlası ile hata yapan bireylerdir. Ancak yaratıcılık ve spontanite ile birlikte eyleme geçerlerse anlamlı ve geçerli çözümler üretilmesi olanaklı olabilmekte ve ruh sağlığı korunabilmektedir.
(Deniz ALTINAY, istanbul Psikodrama Enstitüsü)
EYLEM, YARATICILIK VE SPONTANİTE EĞİTİMLERİMİZE KATILARAK SİZDE YETENEKLERİNİZİ ORTAYA ÇIKARTIP KENDİNİZLE SAĞLIKLI İLİŞKİLER KURABİLİRSİNİZ....
Eğitmenler
Yeniyi ve kendimiz olmanın yolu öncelikle zihnimizin sınırlarını yıkmakla başlar! Toplum bizden hep kontrollü olmamızı ister. Bir toplumda bu durum ne kadar baskınsa bizde o kadar robotlaşır ve bekleneni sürekli tekrarlayan kuklalara döneriz. Ne zaman kendi içimizdeki sınırları kaldırırız ancak o zaman hayatımız farklılaşır hem hayatımıza ittiklerimiz hem de çektiklerimiz değişir. Bu durumdaki insan ise gittikçe cesur, harekete geçebilen ve özündeki sağduyu (spontanlık) ile ilerleyen mutlu ve verimli bireylere hatta toplumlara dönüşür. Kendimizi gerçekleştirerek daha spontan kımıldayan bireyler olmak üzere bize katılın....
Eylem de olan canlıdır ve ''an'' da olabilir ve zamansızlığı yaşayabilir. Eylemsiz hiçbir canlı olmamasına rağmen, insan eylemin an' ı yarattığını ve böylece an be an hayatını oluşturduğunu fark edemez. Farkettiği an ise o'nun spontan ve yaratıcı eylem içinde olduğu an'dır. Bunu en iyi Eylem yaratıcılık ve spontanite eğitimlerimizde deneyimleyebilir kendinizi geliştirebilirsiniz.. Psikodrama sahnesinde ise geçmiş ile hesaplaşabilir şimdiyi yaşayabilir ve geleceği prova edebilirsiniz..
Hayatınızda sahne almaya hazır mısınız?