Üzerinize giydiğiniz elbise yaşam biçiminizi temsil ediyor mu?
Hayatınızda, kurumunuzda ve konumunuzda köklü değişimler yapmak gerektiğini düşünüyor musunuz?
Psikodrama, Avusturyalı hekim ve psikiyatri uzmanı Jacob Levy Moreno tarafından, 20. yüzyılın başlarında geliştirilmiş olan bir psikoterapi kuramı ve yöntemidir. Yöntem Moreno’nun Evrene ve yaşama yaklaşımı, zengin duygu ve fantezi potansiyeli ile onun spontan, eylemci kişiliğinden unsurlar taşır. Öncelikle bireyin grup içinde gelişmesini ve iyileştirilmesini hedefleyen bir teknik ve yöntemlerden oluşur. Moreno, evrenin en gelişmiş canlı parçası olan insanda üç temel dinamiğin farkına varmıştır. Spontanlık, yaratıcılık ve eylem. Ona göre insan doğduğu günden bu yana yaşam boyunca belli rolleri alır ve onları oynamada bu güçleri kullanır. Her üç yeteneğin birbirini bütünleyerek normal bir gelişme ve olgunlaşmaya ulaşamamaları değişik ruhsal rahatsızlıkları doğurur. Doğal ve etkin bir gelişme aşamasında, insanın söz konusu bu üç yeteneği üzerinde çalışabilmesi gerekir. İşte bu nedenle psikodrama , kişilerin ilişkilerini, bu ilişkilerde yaşadıkları sorunları, çatışmaları ve kendi iç dünyalarını spontan bir biçimde, bir oyunun içinde rol alarak incelemelerini ve farkındalığa ulaşmalarını sağlamaya çalışır.
Moreno bu anlamda psikodramayı, İnsan doğasına en uygun gelişim ve iyileşim yöntemi olarak görür. Psikodrama , J.L. Moreno'nun tanımıyla, gerçeğin yeniden canlandırılmasıdır. Moreno, evrenin psikolojik bozuklukları "rol kuramı" içinde ele almıştır. Psikodramanın beş temel unsuru vardır. Sahne, protogonist, yönetici, yardımcı egolar ve grup. Protogonist, oyunu oynanan, üzerinde çalışılan kişidir. Ele alınan konunun sahnelendiği yer, sahnedir. Konu sahnelenmeden önce protogonist diğer grup üyeleri arasından kendi konusunu oynayacak kişileri seçer, bu kişilere yardımcı ego denir. Her psikodrama oturumu bir lider (psikodrama konusunda uzman olan bir psikodramatist) tarafından yönetilir.
Bir psikodrama oturumu 3 safhadan oluşur. Isınma, oyun, paylaşım.
Isınma: Grubun ve protogonistin yapılacak çalışmaya hazır ve istekli olması.
Oyun: Çalışmanın yapılması.
Paylaşım: Çalışma sonucunda tüm üyelerin bir araya gelerek yapılan çalışmayla ilgili geribildirimde bulunması.
Psikodrama teknikleri; aksiyon metotları, encounter(karşılaştırma) teknikleri, geliştirme oyunları, tiyatro oyunları, yapılandırılmış yaşantılar, sözsüz alıştırmalar olarak kullanılır . Bunları Moreno geliştirmiştir. Moreno ' dan sonra da yönlendirilmiş fantezi, psikosentez, duyumsal uyanıklık, Gestalt terapi, yaratıcı drama gibi alanlardan uyarlanmış fikirlerle gelişmeye devam etmektedir.
Psikodrama duygusal problem çözümünü içeren "protagonist merkezli " bir oyun biçimidir. Genellikle derin duygusal yaşantılara doğru gidiş söz konusudur. Çok kuvvetli bir teknik olan ‘’Rol Değiştirme’’ yi kullanarak iç görü kazanmaya, algıları değiştirmeye ve daha yaratıcı, spontan bir gelecekle karşılaşmaya götürür. . Oturumlar grup üyelerinin duygularını ve kendi yaşantılarını aktardıkları bir paylaşımla sona erer.
Bu eğitimlerin amacı; psikodramanın yaratıcı ve etkinlik gerektiren ortamında, insanı insanla, insanı toplumla buluşturmayı hedeflerken, çağımız insanının kendini ve çevresini sorgulamasının ancak etkin, insancıl bir çaba ile; insanda var olan gizil gücün ortaya çıkması ile, gerçekleştirileceği ilkesini temel almaktadır. Bu bağlamda, bu eğitimler; birey, aile ve toplumu kendi yönelimleri doğrultusunda ele alarak uygulamaya katan çeşitli eğitsel ve gelişimi destekleyici programlar oluşturmayı amaçlamaktadır.
Psikodramadaki eylem odağı iç dünyamızdaki gerçeklik algılarını benlik algılarını (anne, eş, evlat, arkadaş, çalışan… vb.) güçlü güçsüz yanlarıyla sahnelenerek yeniden yapılanmasını temin eder. Gerçeklik ve benlik algılarıyla ilgili bilinçlenmeyi ve bunların becerilere dönüşümünü kolaylaştırır. Çünkü sahneye çıkıp oyunu ve kendi gerçeğini oynayan protogonist ve ona yardımcı olan yardımcı benler(grup üyeleri), katarsisini (duygusal boşalımını) sağlıyor, arınıyor, olayları farklı açılardan görme olanağına kavuşup, çatışmaların diğer yönlerinin de farkına varabiliyor. Bunun sonucunda kendisine en uygun gelen, kendisinin en fazla içine sinen çözümü bulabiliyor. Grup üyeleri de ısınma ve rol oyunlarında bağımsızlık, bağımlılık çatışmalarına, frustrasyonlarına ilgi gösterildiğini, sorunlarının dinlendiğine ve çözümler üretilmeye çalışılması çabasını grup dinamiklerinin en canlı örnekleriyle tanık oluyor ve katkı veriyorlar. Grup üyelerinin bir bölümü için sorununu ortaya koymak ve oynamak rahat ve kolay olurken bir grup üyeler için bu durum-kendini ortaya koymak o kadar kolay değildir. Grup üyelerinin kişilik özellikleri ve grup dinamikleriyle karşılaşması yaşam içindeki iletişim ağlarının ve rol kişilerinin benzeridir. Psikodrama sahneleme sırasında güvenli ve etik bir evren (microkosmoz) içinde bireyin iç dünyasını derinliklerine de inme, ifade edilemeyen duyguların bulunmasını teşvik eden bir uygulamadır.
Doğa da ve açık alanlardaki uygulamalarla kii daha da iç dünyası ile güçlendirilmektedir.
Enstitümüzdeki eğitimlerin amacı üç yönlüdür:
Psikodrama insanın yaratıcılığının ve spontanlığının sınırlarını yakalamasını ve ulaşılan bu noktada eylem ihtiyacını karşılamasının hedefler. Psikoterapiden eğitime,endüstri psikolojisinden tiyatroya uzanan geniş bir yelpaze içinde kendine uygulama alanları bulur. Doğası gereği hızlıdır. Birçok önemli çalışmanın bir kaç saatin içine sığdığına tanık olunur.İnsanın üç temel ilişki kurma biçimi olan empati, tele ve tranferans, tüm ilişkilerde varlığını gösterir. Psikodrama sağlıksız ilişki kurma biçimi olan transferansların çözümlenmesini buna karşılık olarak sağlıklı ilişki kurma biçimleri olan tele ve empatinin geliştirilmesini hedefler.
Zerka Moreno, psikodramanın “insana hayatı nasıl yaşayacağını, ceza çektirmeden öğreten bir laboratuar” olduğunu söyler. Gerçekten de psikodrama tıpkı anne çocuk ilişkisinde olduğu gibi insanın her türlü haliyle var olmasına izin veren güvenli bir üs gibidir. Bu üsden yola çıkarak herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadan birçok yaratıcı yolculuk yapmak mümkündür. Çoğu zaman bu yolculuklar, öznel öyküyü yeniden ve bu kez daha yaratıcı bir şekilde yazmayı sağlar.
Yaşamı sürekli akmakta olan bir nehir metaforuyla ele alırsak, suyun hiçbir anda, bir önceki ile aynı su olmadığını kabul eder, nehri ters yönde akıtmanın ya da durdurmanın mümkün olmadığını söyleyerek “zaman her şeyin ilacıdır” deriz. Psikodrama bu sözü hem doğrularcasına hem de yalanlarcasına bizi geçmişe götürebilen bir tekniktir. Doğrular; çünkü psikodrama sahnesinde yaratılan her eski gerçeklik; aynı zamanda yeni bir gerçekliktir ve girilen ırmak aynı ırmak değil, grubun şifalı sularının akmakta olduğu yeni bir ırmaktır. Yalanlar; çünkü psikodrama sahnesinde zamanı durdurmak, geriye döndürmek ve yeniden yaşamak “gerçekten” mümkündür… Biliyoruz ki “gerçek”, bizim kendi duyumlarımızla algıladığımız ve hissettiğimiz kadardır. Psikodramada “an” gerçekliktir…
Psikodramatist, psikodramanın felsefe kuram ve teknikler bütününü içeren kuramsal ve uygulamalı eğitimlerinden geçen ve akredite edilen kişidir.